Eğer Çocuğunuz:
Çocuğunuzda bu bulgulardan tamamı olmasa da bir kısmını fark ediyorsanız vakit geçirmeden bir çocuk psikiyatristine başvurmanız çok önemlidir
Normal gelişim gösteren bebekler; ilk 2 yılda aşağıdaki özellikleri sergilerler.
1.ay → yüze bakma, 2.ay → gülümseme, 2-3. ay → obje takibi
2-6.ay → sesli uyaranlara tepki, 6-7 aylıkken agulama, 1 yaşında iken anlamlı tek kelimeler, 2 yaşında iken 2-3 kelimelik cümle ile konuşma başlamaktadır.
8-10.ay → bakım verenleri tercih eder, annenin yüzünü araştırırlar
12. ay → bakım verenden ayrılmaya tepki ( Annesi odadan ayrıldığında ağlar, yabancıların yanında kaygı duyarlar), Aşina yüzleri tanır ve gülümserler.
12-24. ay→ işaret etmiyor, objeyi yetişkine göstermiyor, isme cevap vermiyor, uygun jestleri göstermiyor, sosyal uyaranlara tepkisiz davranıyor ise; 12. ayda babıldama yok, 16.ayda tek sözcük yok, 24. ayda spontan iki kelime ile cümle yoksa bir çocuk psikiyatristi tarafından çocuğun değerlendirilmelidir.
Otistik çocukların önemli bir bölümünde bu gelişim basamakları gecikmiştir. Bazılarında 8-18 aya dek olan konuşma basamakları başlamışsa da o dönemde ya duraklama ya da gerileme göstererek ilerlememektedir. Sonuçta otistik çocukların %50-75’inde konuşma gelişmemiştir. Geri kalan %25-50’lik kısmında ise konuşma gelişmesine rağmen kendine özgü bir şekli vardır. En çok gözlenen özellikler zamirleri yerinde kullanamama, kendilerinden 3. tekil şahıs olarak söz etme ( örneğin kendinden bahsederken ben yerine kendi ismini söylemek gibi), söylenenleri aynen tekrarlama (örneğin kendisine “hoş geldin, nasılsın?” dendiğinde o da “hoş geldin, nasılsın? der), anlamsız yere aynı kelime veya cümleleri tekrarlamalardır. Bazı nesneleri farklı şekilde isimlendirebilirler. Konuşmaları monotondur, bazen ses tonunu ayarlayamaz, durup dururken çığlık atma gibi davranışlar gözlenebilir. Konuşmalarında çoğunlukla diğer insanların düşünce ve ilgileri önem taşımaz. Bazen kendi kendilerine mırıldanırlar. Konuşmadaki gecikme sıklıkla ebeveynin dikkatini çeken ve doktora başvurmayı sağlayan belirti grubudur. İsteklerini çevresindekilerin elini kendi eliymiş gibi göstererek işaret edebilir. Ancak kendileri istediğinde çok fazla göz teması kurmadan karşısındakini elinden çekerek istediği şeyi yaptırmaya çalışarak kısıtlı iletişim kurar.
Otizm bozukluğu olan çocuklar listalde 8-12 aylarda başlayan sevincini ilgisini diğer insanlarla paylaşma ve onların dikkatini çekmeye çalışmada sorun vardır. İlgilendiği nesneyi gösterme çabası görülmez. Örneğin; bir şey başardığında başkalarıyla paylaşmamak, hoşuna giden bir oyuncağı parmağıyla işaret ederek annesine göstermemek. Normal çocuklar bunu yaparken önce oyuncağa sonra annesine sonra oyuncağa bakarlar, otistik çocuklarda ise bu üçlü davranış görülmez. Otistik çocuklarda ulaşmak istediği nesneyi elde etmek için bir diğer kişinin yardımını ister. Ancak çok fazla göz ilişkisi olmadan ve o kişinin elini tutup istediği şeyin yanına götürmek içindir. İnsanlara nesnelermiş gibi davranabilir. Başkasının elini kapıyı açtırmak için kullanır.
Markalar, telefon numaraları, haritalar, logolar, doğum tarihleri,gazete kağıdı arabalar, vantilatör gibi farklı konulara aşırı ilgi ilgi gösterebilirler.
Ayrıca yüksek sesten ve kalabalıktan rahatsız olma, cansız nesneleri koklama ve tatma gibi davranışlar gösterebilirler. Bu çocuklar reklam ve müzik kanallarına aşırı ilgili olabilirler ve bu nedenle televizyon karşısında saatlerce oturabilirler. Bu da hastalığın seyrini daha da olumsuz etkiler.
Otistik çocuklar reklamlar ve müzik programlarına fazla ilgi gösterebilir. Bu durum otistik tabloyu çok olumsuz etkiler. O nedenle bu çocukları televizyondan uzaklaştırıp sosyal ortamlara sokmak, çocukla olan iletişimi arttırmak gerekir. Ayrıca bebeklik döneminde bakım veren kişi tarafından ilgisiz bırakılmış, fazla tek başına kalmış, yaşıtlarıyla bir arada bulundurulmamış çocuklarda da otizm benzeri bulgular görülebilir. İki durumun ayırdının bir çocuk psikiyatristi tarafından yapılması gerekir. Ancak her iki durumda da çocuğun yoğun bir eğitim programına alınıp tedavi edilmesi şarttır.
Otizm tanısı çocuk psikiyatristleri tarafından çocuğun gelişim basamakları, oyun şekilleri, yaşıt ilişkisi, ilgi alanları, sözel ve duygusal iletişimi hakkında ayrıntılı bilgi alınır ve çocuk gözlemlenerek konulur.
En önemlisi erken dönem tanı ve hemen birebir eğitimin başlanmasıdır. Otistik çocuklara, bireysel terapi, grup terapisi, özel eğitim ve gerekirse ilaç tedavisi uygulanır. Tedavide ailenin bilgilendirilmesi ve eğitimi de önemli basamaklardan biridir. İlaç tedavisi, sıklıkla eşlik eden davranış bozuklukları, dikkat eksikliği, hiperaktivite, tekrarlayıcı hareketlerin azaltılması veya uykunun düzenlenmesi amacıyla tedaviye eklenmektedir. Kullanılan bazı ilaçların çocukları konuşma becerileri ve sosyal becerilerinde dikkat sürelerinde olumlu gelişmelere yardımcı olabildiği bilinmektedir.
Dr. Deniz Tirit Karaca
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi
Kişinin zekasının normal ya da normalin üstünde olmasına rağmen, yaşı, zekası ve verilen eğitim düze ...
Devamını Oku“4+4+4” eğitim sistemi ile okula başlama yaşının 66 aya indirilmesi tartışmaları da beraberinde geti ...
Devamını OkuDoğumdan sonra bebekler çoğu zamanlarını annelerinin sesini dinleyerek geçirir ve dil ile ilgili her ...
Devamını Oku